3 tane adam var Chicago'lu, 3 tane albümleri çıktı bugüne kadar [Enter (2006), Station (2008), Geneva(2009] ve yukarıda saydığım türlerin bütün elementlerini hayata geçirmiş ve bunu o kadar temiz bir şekilde icra ediyorlar ki aklım almıyor bazen. Saf, katıksız, gümbür gümbür geliyorlar. Albümler genelde 5-6 şarkıyı geçmiyor, hikayenin devamı gibi sanki hep akıyorlar kendi bütünlüklerini tamamlayarak. Bazen yavaş yavaş giriyor parça, melodik ilerliyor(Micah, Melee), bazen hiç acımadan eneriyi alıyorsunuz (Death Rides A Horse, Geneva), kimi zaman hep sakin sulardasınız (You Already Did, Xavii). Demek istediğim şu; mühim olan grubu bir türe oturtmak değil, grubun sizi nereye götürdüğüne bakmak lazım. Russian Circles albümlerini baştan sona şarkı atlamadan dinlediğim, kafamda kırk tilki dolaştırıp bunların kuyruklarını birbirine değdirmeden katıksız bir zihin açıklığı yaratan ender gruplardan.
Artık sözü kısa geçip icraatlara gelmenin vaktidir öyleyse. Hızı kesmeden "Station" albümünden "Youngblood" parçasıyla başlayalım.
"Enter" albümünden "Micah":
"Station" albümünden "Verses":
"Enter" albümünden ve benim favori parçalarımdan "Carpe" olmazsa olmaz.
Son albüm "Geneva"'dan harika "Melee":
"Geneva" albümünden "Malko"'nun canlı kaydı sırada:
"Enter" albümünden aynı isimli şarkının canlı performansı:
ve tabii "Death Rides a Horse"
No comments:
Post a Comment