Pages

29.7.10

Breaking Bad





"The end justifies the extreme"

"Televizyonda yayınlanan en iyi dizilerden biri". Bunu söyleyen elbette sadece ben değilim. Bütün entel kritikler, hiçbir şeyi beğenmeyen eleştirmenler, saygın köşe yazarları, en çok da benim gibi halkın içinden dizi bağımlıları dahil olmak üzere her gören hayran oluyor, hani  neredeyse kötü bir eleştiri bulmak için çaba sarfetmek lazım. Harika kurgulanmış karakterler ve atmosfer, komedi, dram ve şiddet unsurlarının birleşimi ve tabii müthiş oyuncular. Kazandığı ödülleri buraya kopyalasam görüntü kirliliği olur ve an itibariyle 9 tane Emmy sahibi olan dizinin 2010'u da boş geçmeyceğinden eminim.

AMC tarafından yayınlanan ve X-Files'ın uygulayıcı yapımcılarından Vince Gilligan 'ın yaratıcısı olduğu Breaking Bad'in başrollerini Malcolm in the Middle'ın meşhur babası Bryan Cranston ve Aaron Paul paylaşıyorlar. 20 Ocak 2008'de ilk bölümü yayınlanan dizi 3 sezon ve 33 bölümü geride bıraktı, 4. sezon ise 2011'de başlayacak.

Albuquerque, New Mexico'da bir lisede kimya öğretmeni olan Walter White (Bryan Cranston), karısı Skyler ve engelli oğlu Walter Jr. ile geçim sıkıntısı ve orta yaş bunalımını bir potada eriterek sıkıcı bir hayat sürerken  tedavi edilemeyecek seviyede akciğer kanserine yakalandığını öğrenir. Tek endişesi kendi hayatı değil, karısı ve çocuklarının onun ölümünden sonra nasıl geçineceğidir. Narkotik bürosunda ajan olarak görev yapan kayınbiraderi Hank'i kendisini bir uyuşturucu operasyonuna götürmeye ikna eder. Basılan evde Metamfetamin (diğer isimleriyle: ice, meth, crystal, crystal meth, crank...) adlı uyuşturucu madde üretilmektedir. Baskında evden kaçanın eski öğrencisi romantik serseri Jesse Pinkman (Aaron Paul) olduğunu gören Walter onu ihbar etme tehdidiyle ailesine para kazandırmak için birlikte meth üretmeye ve satmaya zorlar. Jesse'nin eski karavanında Walter'ın da kimya bilgisiyle çölün ortasında imal ettikleri meth piyasadakilerin çok üstünde süpersonik bir kalitede olunca işin içine diğer satıcılar, çeteler girer. Paralar deste deste gelirken cinayetler, kavgalar, ailede sorunlar, kayınbirader narkotikte, uçak düşüyor, ikiz meksikalılar, tavukçu cartel....tamam bu kadarı fazla bile oldu,  tadını kaçırmadan fikir veren videolarla devam edeyim. Öncesinde de faideli ama yasal olmayan gizli (?)  link.


6 dakikalık karakterlerimizi tanıyalım, konsepte dair fikir yürütelim videosu:






Sezon fragmanları içinse:






Diziyi izleyenler içinse birkaç sürpriz hazırlamış yapımcılar:
Ailenizin avukatu Saul Goodman'ın websitesi
Hank ile birlikte çizgi roman tadında interaktif bir cinayet çözümleme oyunu
Son olarak da Mr. White ile birebir kendi gözünüzden tanışma fırsatı, yalnız kendisi biraz sinirli.

5.7.10

Cannes Lions 2010 ve Yılın En İyi Reklamları



Reklamlara özel bir ilgim hiç olmadı. Reklamlar başlayınca ilk kanal değiştiren ya da billboardlarda olup bitenlere pek dikkat etmeyen birisiyim. Fakat diğer yandan arada sırada bloglarda öyle kışkırtıcı/eleştirel/keskin zeka ürünü işlere de denk geliyorum ki hayran olmamak elde değil.

Geçenlerde bir sitede reklam camiasının en kutsal organizasyonlarından Cannes Lions'ın bu yılki ödüllü çalışmalarına denk geldim. Gerçekten de çok acayip işler var...
Reklamların tüketicilerde yarattığı bıkkınlıktan dolayı artık reklamcılar için ilgi çekebilmenin tek yolu belli kalıpların dışına çıkmak ve ahlak değerlerini ters köşeye yatırarak gerektiğinde insanların bir kısmının nefretini kazanma cüretini göstererek hedef kitlenin alkışını almak. Ödüllü eserlere bakınca trendin iyice buraya kaydığı sonucuna varıyorum...

Fotolara tıklayarak yüksek çözünürlükte de inceleyin derim.













Cannes Lions 2010'da ödül kazanan diğer tüm reklamlar için www.adsoftheworld.com

Sokakta Evrim Var


















Duvar boyama sanatını, stop motion tekniğiyle birleştirerek harika işler çıkartan BLU’nun son eseri, yine tadından yenmiyor. Bu kez üç boyutlu objelerinde dahil olduğu çalışmanın teması evrim. BLU’nun taşlamalı anlatımı, iki kilometre öteden tanınabilecek kendine has illüstrasyonları ve Andrea Martignoni'nin cuk oturan müzikleriyle "BIG BAG BIG BOOM", kesinlikle son dönemlerde izlediğimiz en iyi çalışma.




4.7.10

Kinetik Tipografi ve Getirdikleri





















Kinetik tipografi adından da anlaşılacağı üzere web siteleri, film jenerikleri, müzik videoları veya reklamlarda artık sıkça görmeye alıştığımız, genelde Flash ve After Effects programları kullanılarak hareket eden metinlerle yapılan bir dijital animasyon türü. Son zamanlarda çok başarılı amatör ve profesyonel örnekleriyle karşılaştığım için şöyle bir bakayım dedim ama "yok bunu da koyayım, şu da çok güzelmiş" derken resmen yüzlercesi arasında saatlerce kayboldum. "Nasıl oluyor bu işler"? diyenler için açıklayıcı bir eğitim videosu da mevcut. Ne de olsa "söz uçar yazı kalır" diyeceğim ama anlaşılan artık ikisi de mütemadiyen uçuyor.

İlk önce favori filmlerimizin unutulmayan diyaloglarından başlayalım. Zaten en beğendiklerim düz yazı şeklinde değil de içinde animasyonlar barındıran ve diyaloglardaki vurguyu metinle hissettirebilenler oluyor. O halde herkesin sevdiği "Fight Club"'taki meşhur "kimyasal yanık" hadisesinden başlayalım.






"V for Vendetta" filminde V'nin kendini Eevy'e takdim ettiği unutulmaz sahne.






1976 yapımı "Network" filmindeki muhteşem performansıyla Peter Finch ve tabii "Mad as Hell".






Efsanevi "The Big lebowski"'deki Jesus diyaloğu.






"Why so serious"?, "Choose Life" ve "Freedoooom"! yazdıktan sonra hangi filmler olduklarını açıklamaya gerek yok sanırım.










Film değil bir dizi ama birçok film karakterinden daha büyük bir isim. Ailemizin doktoru Gregory House:






Şimdiki çalışma ise dizi de film de değil ama bizimle konuşan sapık bir televizyonu anlatan harika bir çalışma.






Müzik parçalarıyla yapılan örneklere de geçersek eğer, Barack Obama'nın seçim kampanyası için yapılan Mc
Yogi'nin "Vote for Hope" isimli oldukça profesyonel bir çalışması ve aykırı, underground hip-hop sanatçısı Mos Def'ten "Casa Bey"








Manu Chao ve klasikleşmiş marşı "Bongo Bong" ve Citizen Cope'dan "Let the Drummer Kick"








Şimdi de Cypress Hill "Jump Around" ve Black Flad "Gimme Gimme Gimme"








2 tane de özellikle sona bıraktığım video var. İlki Iggy Pop'un Kanada televizyonunda yayınlanan bir programda yaptığı konuşmayı gitar bestesiyle yorumlayan Mogwai'den "Punk Rock" ve akabinde "70 Years of Revolutionary Protest Music" isimli bir çalışma geliyor ancak videodaki 3. şarkıya çok dikkat edelim.  Ama çok..çok dikkat edelim.